22 Nisan 2014 Salı

Kısa fotoğraf Tarihi ve Fotoğraf Makinasının Parçaları

1. HAFTA DERS NOTLARI
1-FOTOĞRAFÇILIĞIN TARİHİ
Fotoğraf sanatının başlangıç tarihini kesin olarak saptamak mümkün olmamaktadır.Bu nedenden ötürü fotoğraf sanatının başlangıcını optik icatlar ve görüntü sabitleme üzerine geliştirilen ilk buluşları anlatarak tanımlayabiliriz.
Leonardo da Vinci, 1500'lü yıllarda "Karanlık bir odanın duvarına açılacak bir deliğe, bir mercek yerleştirildiği takdirde dışarıdaki manzaranın görüntüsü karşı duvara ters olarak yansır" diyerek en basitinden en gelişmişine kadar, bütün fotoğraf makinalarının optik kurallarını ortaya koymuş olmaktadır.
1727' de Alman doktor, Profesör Johann Heinrich Schulzetebeşir tozu ve gümüş nitrat sürülmüş bir kağıt üzerine bir şekil konulup, güneşe tutulduğu takdirde, kağıt üzerinde bu şekilin görüntüsünün meydana geldiğini ispatlamıştır. O zamana kadar gümüş tuzlarının ışık etkisi ile değil, ısıtılmakla değişime uğradığını düşünüyorlardı.
1837 yılında Louis Jacques Mande Daguerre gümüş kaplanmış bakır levhaları küçük bir kutu içerisinde iyot buharına tutarak; ışığa hassas olan iyotlu gümüş tabakası meydana getiriyordu.Bu tabaka üzerinde fotoğraf makinası ile fotoğraf çekiliyordu.Tekrar küçük bir kutu içerisinde civa buharına tutularak çekilen resim meydana çıkarılıyor ve hiposülfit ile sabitleştiriliyordu.Daguerre yöntemi olarak adlandırılan bu yöntem ile elde edilen fotoğraflar bir tane oluyor ve kopya edilemiyordu ve sadece ışığın belirli bir yönden gelmesi ile görünebiliyordu.Daha sonraları iyotlu gümüş yerine bromlu gümüş kullanılarak poz süresi kısaltıldı ve bu yönteme "Daguerreotypie" adı verildi.
Daguerre'nin Paris'te yaptığı ve daha sonraları başkalarının benzerlerini yaptığı ilk fotoğraf makinası, birbiri içine giren iki kutu idi. Kutunun birinde ince kenarlı basit mercekten oluşan objektif, diğerinde de buzlu cam var idi. Bu kutular içiçe sürülerek uzaklık değiştiriliyor ve netlik ayarı yapılıyordu. Buzlu camın arkasında 45 derece eğimli duran bir ayna vardı. Buzlu camda baş aşağı olan hayal, aynada doğru görünüyordu.
1834'te William Henry Fox Talbot isimli İngiliz bir fizikçi negatif kağıt resimleri balmumu ile yarı geçirgen hale getiriyor ve klorlu gümüş kağıtlara pozitif baskı alıyordu, genel olarak bulduğu yöntem bugünkü baskı yöntemi ile aynıdır.

2-FOTOĞRAF MAKİNALARININ SINIFLANDIRILMASI
Fotoğraf makinasının tanımı;herhangi bir görüntüyü emülsiyonlu yüzey üzerinde sabitlemeye yarayan araçtır diye ifade edilebilir.
Fotoğraf makinaları genellikle, kullanılan film boyutlarına ve kullanım alanlarına göre aşağıdaki gibi sınıflandırılabilirler.
-BÜYÜK BOY FOTOĞRAF MAKİNALARI
Bu fotoğraf makinaları daha çok stüdyo,mimari ve teknik alanlarda kullanılırlar ve bu fotoğraf makinaları 18x24 cm. ,13x18 cm. ,10x15 cm. ,9x12 cm.gibi plaka film ile çalışırlar. Büyük fotoğraflarda grensiz fotoğraf basımına olanak verdiği için kullanılırlar. Bu fotoğraf makinalarının objektiflerinin lüminoziteleri(ışık geçirgenlikleri) düşük olduğundan(1/5,6 ,1/6,3) yumuşak hatlı ve bol detaylı sonuçlar verir.
-ORTA BOY FOTOĞRAF MAKİNALARI
 Bu fotoğraf makinaları iç ve dış çekimlerde ,stüdyo fotoğrafçalığında yaygın olarak kullanılan fotoğraf makinalarıdır. Bu makinalar 120 roll film diye adlandırılan 4,5x6 cm. ,6x6 cm. , 6x9 cm. boyutlarında şerit halinde film kullanırlar. Objektif lüminoziteleri genellikle 1/2,8 ,1/3,5 , 1/4,5 'dir.
-KÜÇÜK BOY FOTOĞRAF MAKİNALARI
 Günümüzde genel olarak kullanılan, 35 mm. eninde olduğu için 35 mm. diye adlandırılan 24x36 mm. boyutunda film kullanırlar. Bu makinaların günümüzde yaygın olarak kullanılmasının nedenlerini şöyle sıralayabiliriz; bu makinaların,
Hafif olması ve kolay taşınabilmesi,filmlerinin diğer filmlere nazaran ucuz olması,çok çeşitli objektif ve filtre seçeneğinin olmasıdır. Tek kusuru ise büyük boy fotoğraflarda fazla gren vermesidir.
-INSTAMATİC FOTOĞRAF MAKİNALARI
 Fotoğrafçılıktan hiç anlamayan bir kişinin bile kolaylıkla kullanabileceği türden, eski kutu makinalarının modernleştirilmiş şekli olup; fix diyafram ve fix netlikte objektiflere sahiptirler ve bu objektifleri değiştirme olanağı yoktur.
-POLAROİD FOTOĞRAF MAKİNALARI
 Bu makinalar, amatörlere 15-45 saniyede hazır fotoğraf çıkarırlar. Paketler içerisinde makinanın arka şsesine yerleştirilen kart, fotoğraf çekiminin ardından iki silindir arasından geçerek; kart içerisindeki kimyasal dolu madde patlar ve kart üzerine yaydığı kimyasal sayesinde develope işlemini gerçekleştirir.
-İĞNE DELİĞİ FOTOĞRAF MAKİNALARI
 Bu fotoğraf makinaları ilk olarak kullanılan fotoğraf makinaları olup bir kara kutunun ön kısmına açılmış olan iğne deliği büyüklüğünde olan bir delikten geçen ışık film düzlemine üzerine düşülerek görüntü elde ediliyordu.

3-FOTOĞRAF MAKİNASININ PARÇALARI

OBJEKTİF

Fotoğraf makinasının en önemli parçası olan objektiflerin hepsi aynı optik kurallarına uygun olacak şekilde bir veya birden fazla mercekten ibarettir.
Objektif fotoğrafı çekilecek konunun bütün noktalarından yansıyarak gelen ışık taneciklerini odak düzleminde toplayıp, filmin üzerine aktarmaya yarar ve bu sayede konunun film üzerinde küçük bir görüntüsü elde edilmiş olur.
Objektif konusunda, odak uzunluğu, lüminozite(ışık geçirgenliği) ve görüş açısı kavramlarını anlatmak yararlı olacaktır.
Objektifin Odak Uzunluğu:
 Fotoğraf makinası, sonsuzda bulunan nesnelerin net bir görüntüsünü elde edebilecek şekilde ayarlandığında, duyargan yüzeyi(film yüzeyi) objektifin merceklerinin merkezinden ayıran uzaklığaodak uzaklığı denir.

Işık Geçirgenliği:
Objektifin en geniş diyafram açıklığında ışığı geçirme miktarıdır. Objektifin üzerinde yazılı olan 1:1.4, 1:2.8, 1:3.5, gibi sayılar bulunmaktadır, bu sayılar objektifin ışığı geçirme miktarıdır. Işık geçirgenliği objektif  odak uzunluğunun objektif çapına oranıdır.
Örneğin odak uzunluğu 28mm olan bir objektifin ışık geçirgenliği 2.8 ise objektif çapı 28/2,8=10mm'dir. Bir objektifin ışık geçirgenliğinin büyük olaması o objektifin ışığa karşı daha duyarlı olmasını sağlar. Işık geçirgenliğinin fazla olması o objektifin kötü ışık koşullarında çekim yapabilme,dar alan derinliği elde etme veya yüksek örtücü (obtüratör-enstantane) hızlarına çıkabilme özelliklerini artırır. Işık geçirgenliği yüksek olan objektiflere "hızlı objektif" denir.
Görüş Açısı:
 Objektif çeşitleri genelde görüş açılarına göre;balık gözü,geniş açılı, normal açılı, dar açılı ve zoom objektifler olmak üzere 5 ana grupta sınıflandırılırlar.


 
35 mm odak uzunluğu 135 mm odak uzunluğu
(geniş açılı objektif) (dar açılı objektif)

 Şekillerini gördüğünüz değişik açı ve odak uzunluklarına sahip olan objektiflerde, odak uzunluğuna ve film boyutuna göre görüş açısı değişmektedir. Fotoğrafçılıkta objektif kullanımını, herkes odak uzunlukları ile belirtir, bu kullanım 24x36 mm' lik küçük ölçekli film boyutunun yaygın olarak kullanılmasından dolayı herkesin anlayacağı bir dil oluşturmuştur. Fakat yukarıda da belirttiğim gibi objektiflerin farklılıklarını oluşturan görüş açıları film boyutuna ve odak uzunluğuna bağlı olarak değişmektedir ve bu bağıntı aşağıdaki gibidir;

Tan ˉ¹(görüş açısı/2)=0,5xKxF
K:film köşegeni(diyagonali) 
F:objektifin odak uzunluğu




Tecrübeli bir fotoğrafçı bir fotoğrafa baktığında, fotoğrafın görüş açısına göre aşağı yukarı nasıl bir objektif kullanıldığını(film boyutuna bağlı olarak) anlayabilir. Diğer sayfadaki fotoğraf 24x36 mm'lik bir film ile 28 mm'lik bir objektif kullanılarak çekilmiştir. Aynı fotoğraf 6x9 cm'lik bir film ile 65 mm'lik bir objektif kullanılarak ta elde edilebilirdi.
35 mm 'lik film kullanan bir fotoğraf makinası için objektif adlandırmaları:
6 mm ile 16 mm arası balık gözü objektif
 17 mm ile 28 mm arası geniş açılı objektif
50 mm normal açılı objektif
 50 mm nin üzeri ise dar açılı objektif, olarak adlandırılır.
 umut boyunsuz
Görüş açılarını bilmeniz size farklı boyutlarda fotoğraf makinası kullanımında,mimari veya parselasyon çalışmalarında,sayısal aralıkların kullanımında ve 3D stüdyo gibi programların kullanımında gerekli olurlar.

OBJEKTİF GÖRÜŞ AÇILARI

ODAK UZAKLIĞI
35mm
4,5x6
6x6
6x7
6x8
6x9
15 mm
100º





21 mm
91º





24 mm
84º





28 mm
75º
115º




35 mm
63º
90º
97º



40 mm
51º
82º
89º
96º


50 mm
46º
70º
76º
83,5º
87º

65 mm
37º
57º
63º
69º
72º
75º
75 mm
32º
50º
56º
61º
64º
68º
85 mm
28º
45º
50º
55º
58º
61º
90 mm
27º
42º
47º
52º
55º
58,5º
105 mm
23º
37º
41º
46º
48º
51º
135 mm
18º
29º
33º
36º
38,5º
41º
150 mm
16º
26º
30º
33º
35º
37º
180 mm
13º
22º
25º
27º
29º
31º
200 mm
12º
20º
22º
25º
26,5º
28º
210 mm
11º
19º
21º
24º
25º
27º
250 mm
10º
16º
18º
20º
21º
23º
300 mm
13º
15º
17º
18º
19º
400 mm
10º
11º
13º
13º
14º
500 mm
10º
10º
11,5º
600 mm
7,5º
8,5º
10º
800 mm
6,3º
7,2º
1000 mm
2,5º
4,5º
5,4º
5,7º

 PERDE /ÖRTÜCÜ/ OBTÜRATÖR / ENSTANTANE
Film düzlemi üzerine düşecek "ışığın süresini"   yani "poz süresini"  denetleyerek  filmin önünü kapatan sistemdir. Deklanşöre basıldığında bu perde açılır ve ayarlanmış olan obtüratör hızı(enstantane) süresince açık kalır.
Standart enstantane değerleri:
1/1, 1/2, 1/4, 1/8, 1/15 1/30, 1/60, 1/125, 1/250, 1/500, 1/1000, 1/2000
Bu değerler 1 saniyeden başlayarak  saniyenin 1/2 si; 1/4 ü; 1/8 i gibi sürelerde obtüratörün açılıp kapanmasını ifade eder;yani birim olarak 1/sn. (hertz) cinsindedir. Enstantane değerleri boyunca sağa doğru gidildikçe her stop (fotoğrafçılıkta enstantane, diyafram açıklıkları ve film hızları değerleri için kullanılan adlandırma) değeri bir öncekinin yarısı kadardır.Bu diziye ek olarak B(Bulb) eklenebilir. Makina bu konumdayken deklanşöre basıldığı sürece obtüratör açık kalacak ve film düzlemi üzerine ışık düşecektir.
Mekanik olarak farklı obtüratörler bulunmaktadır;
Merkez Örtücüler
Mekanik olarak tetikleyen yaylı yapraklar, objektiften bağımsız gören kameralarda bulunur. Deklanşöre basıldığı anda yapraklar açılır ve ışığın girmesini sağlar ayarlanan enstantane değeri sonunda ise yapraklar kapanırlar.
Yaprak Örtücüler
Birbiri üzerinde kayabilen çelik yapraklar sayesinde dairesel dönme hareketi sonucu açılıp film düzlemine ışık girmesini, kapanarak ışık girmesini engelleyerek sessiz ve titreşimsiz çalışırlar. Genelde günümüzde bu tipte örtücüler kullanılmaktadır.
Perdeli Örtücüler  
Yatay hareketli bez veya dikey hareketli çelik perdelerden oluşur.Örtücü düğmesine basıldığı anda ilk perde hareket ederek filmin önünü açar ve film düzlemine ışık girmesini sağladıktan sonra ikinci perde birincinin üzerine kapanarak ışığın girmesini engelleyerek  çalışırlar.
DİYAFRAM
Öncelikle görüntünün film düzlemi üzerinde tespit edilmesi için gerekli "ışık miktarını" ve "alan derinliğini" ayarlamaya yarayan sistemdir.Objektif üzerinde merceklerin arasında yer alır. Kısılıp açılarak film düzlemi üzerine gelen ışığın miktarını ayarlar. Diyafram göz bebeği gibi çalışır. Yani fazla ışıklı ortamda göz bebeklerimizin  kısılması, az ışığın yetersiz olduğu zamanlarda göz bebeklerimizin açılması gibi. Diyafram objektiflerin üzerinde bulunan diyafram halkası(diyafram bileziği) vasıtası ile ayarlanır ve diyafram açıklıkları değerleri ile "f" gösterilirler.
Standart diyafram açıklıkları değerleri:
f:1.2 - f1.4 - f1.8 - f2 - f2.8 - f4 - f5.6 - f8 - f11 - f16 - f22 - f32
Diyafram açıklıkları değerleri boyunca sağa doğru gidildikçe diyafram açıklığı alan olarak her seferinde yarıya düşer. f:4 diyafram açıklığı f:5.6 diyafram açıklığının geçirdiği ışığın yarısın geçirir. En büyük f sayısı en küçük açıklığı, en küçük f sayısı en büyük diyafram açıklığını gösterir

Yukarıdaki şekillerden de anlaşılacağı gibi en büyük diyafram açıklığı değeri olan f32 en küçük diyafram çapı değerini, en küçük diyafram açıklığı değeri olan f1.2 ise en büyük diyafram çapı değerini ifade etmektedir.



BAKAÇ / VİZÖR
Film düzleminde oluşacak görüntüyü izlememizi sağlayan sistemdir. Çoğu makinelerde odaklamayı kolaylaştırıcı telemetre, kırık görüntü, mikroprizma gibi sistemler bakaç içerisinde yer alır ve ışık ölçümü, ışıklama, pil kontrolu gibi işlemler bakaçtan izlenerek yapılır.
FİLM SARMA KOLU
Makina içindeki çekilmemiş filmi çekim gerçekleştirildikten sonra çekilmiş film bölümüne saran sistemdir.
FİLM HIZI AYAR DÜĞMESİ 
Söz konusu makinada kullanılacak film hızının makinaya bildirildiği yerdir.
DEKLANŞÖR
Bütün ayarlamalardan sonra fotografın çekimini makinaya bildiren düğmedir.
DEKLANŞÖR KİLİDİ
Deklanşör'e bağlanarak deklanşör düğmesinin daha rahat bir şekilde basılmasını ve uzun enstantane çekimlerinde makinanın sallanmaması için kullanılan kablolu bir sitemdir. Bazı makinalarda ayrı bir giriş yeri olmasına karşın genelde deklanşörün üzerine takılırlar.
ALAN DERİNLİĞİ DÜĞMESİ
Her fotoğraf makinasında bulunmayan bu düğme net alan derinliğinin görülmesini saylayan sistemdir.
IŞIKÖLÇER
Işığa duyarlı elemanları sayesinde ışık şiddetini ölçüp örtücü hızı ve diyafram açıklığı cinsinden bildiren aletlerdir. Işıkölçerler makinadan bağımsız olabilir veya fotoğraf makinasının içine yerleştirilmiş olabilirler. Bu tür ışık ölçümüne objektif içinden ölçüm veya TTL ölçüm de denir.
TTL IŞIK ÖLÇÜM SİSTEMLERİ
Objektif içinden okumalı ışık ölçüm sistemleri 4'e ayrılır. Bunlar ayna üzerinden yansıyan görüntünün bal peteği veya karelere ayrılmış alanlara düşen ışık değerlerinin hesaplanmasıyla oluşurlar.
Ortalama ölçüm - Averaging System
Bu sistemde ışık ölçümü, fotoğraf karesinde oluşacak görüntünün tamamının okunması sonucunda kareciklerde oluşan ölçüm değerlerinin aritmetik ortalamasının alınması ile oluşur. Işık ölçüm sistemine göre değişen kare sayısı 24 ise bu alanlara düşen değerler önce hesaplanır sonra bunların toplanıp 24'e bölünmesi sonucunda oluşur.
Merkez ağırlıklı ölçüm - Center-Weighted
Merkez ağırlıklı ölçüm yapan makinalar kadrajlanmış alanın merkeze komşu olan kareciklerden gelen ışık ölçüm değerlerinin okunması sonrasında ortalaması alınarak oluşturulur. Bu alanın ölçüm değerine etkisi %65 veya %70 oranında olur. Geri kalan alanın ölçüm değerine etkisi %35 veya %30 oranında olur.
Nokta ölçüm - Center-Spot 
Kadrajlanmış alanın tam merkez noktasından gelen ışık değerlerinin okunması sonucu oluşur. Diğer alanlardan gelen değerler bu ölçüm sisteminde hesaplamalara çok az katılır.
Bölge Ağırlıklı ölçüm - Zone - Weighted
Kadrajlanmış alan katsayılar verilerek bir kaç bölgeye bölünür. Bu bölgelerden gelen ölçüm değerlerinin ilgili katsayılarla çarpılarak ağırlıklı ortalaması oluşturulur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder