22 Nisan 2014 Salı

FOTOĞRAF ÇEKİMİ DERS NOTLARI - Sedat Güneş


FOTOĞRAF ÇEKİMİ DERS NOTLARI - Sedat Güneş

KOMPAKT FOTOĞRAF MAKİNESİ SATIN ALMA REHBERİ



1 – MEGAPIKSEL DEĞERLERINE KANMAYIN !

Fotoğraf makinesi alırken yapılan en büyük hatalardan biri yüksek megapiksel değerlerinin çekimine kapılıp vasat bir makineyi iyi bir makine sanmak ve satın almaktır. İlk duyduğunuzda tuhaf gelebilir ancak megapiksel değeri bir makine satın alırken bakacağınız en son özelliklerden biri olmalıdır. Sebebini teknik detaylara inmeden açıklayalım.  Öncelikle megapiksel değeri fotoğraf makinenizin kaç milyon piksel barındırdığını belirtir ( 1 Megapiksel = 1 milyon piksel ). En basit haliyle, fotoğraf çektiğinizde bu fotoğrafın makinenizdeki o piksellerin üzerine işlendiğini düşünebilirsiniz. Böyle düşündüğünüzde fotoğraf makinenizin megapiksel değerinin yüksek olması size ancak alacağınız büyük boyutlu baskılarda bir avantaj olarak geri dönecektir. Sıradan bir kullanıcı için bu büyük boyutlu baskılar bir anlam ifade etmemektedir. Klasik bir fotoğraf kağıdına alacağınız bir baskı için 8-10 MP çözünürlüğe sahip bir cihaz size fazlasıyla yetecektir. Artık fotoğrafların çoğunun bilgisayar ortamında saklandığını düşünürsek sıradan bir kullanıcı için megapiksel kavramının değerinin gitgide azaldığını da söyleyebiliriz.

Megapiksel konusunda dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta bunun bir pazarlama stratejisine dönüşmüş olmasıdır. Her makinenin üzerinde fotoğrafı çekmenizi sağlayan bir algılayıcı bulunur. Kompakt fotoğraf makinelerinde, cihaz gövdesinin küçük olması sebebiyle bu algılayıcılar da ufak boyuttadır. Birçok firma sadece megapiksel değerini yüksek göstermek adına algılayıcının tabiri caizse ‘boyunu aşacak’ kadar çok MP değeri vermektedir. Bu durum çektiğiniz fotoğraflardan beklediğiniz sonuçları alamamanıza sebep olacaktır. Kısaca özetlemek gerekirse, çoğunlukla sadece müşterilerin gözünü boyamak amaçlı kullanılan megapiksel olgusu eğer sıradan bir kullanıcı iseniz sizin için büyük bir önem teşkil etmemektedir.
2 – OPTIK ZOOM


Fotoğraf makinesi satın alırken bakmanız gereken en önemli noktalardan biri optik zoom miktarıdır. Öncelikle makinelerin özellik listesinde yazan optik zoom, dijital zoom kavramlarının ne demek olduğunu herkesin anlayabileceği şekilde anlatmaya çalışalım. Dijital zoom makinenin uzaktaki bir cismi yazılımsal olarak büyütmesi olayıdır. Makinenin içinde fotoğrafı çekmenizi sağlayan bir göz olduğunu düşünürseniz bu göz dijital zoom sırasında hareket etmez. Cisme yaklaşmaz. Sadece cismi yazılımsal olarak birkaç kez büyütür. Bu da size oldukça bozuk bir görüntü olarak geri döner. Dijital zoom kullanılarak çekilmiş fotoğraflar büyük ihtimalle ‘çöpe’ gidecektir. Bu nedenle dijital zoom özelliği hiç yokmuş gibi makinenin özelliklerini incelemeye devam edebilirsiniz.
Optik zoom kavramında ise durum tam tersidir. Optik zoom miktarı bir makinenin en can alıcı özelliklerinden birisidir. Az önce örnek verdiğimiz fotoğraf makinesinin içinde bulunan ve fotoğrafı çekmenizi sağlayan göz optik zoom işlemi sırasında fiziksel olarak hareket eder ve cisme yaklaşır. Böylece çekeceğiniz fotoğrafta cisim size daha yakın görünür ama görüntü kalitesinde herhangi bir bozulma gerçekleşmez. Dijital zoom ile optik zoom arasındaki fark budur. Optik zoom sonucunda fotoğrafın kalitesinde düşüş yaşanmaz. Bu nedenle uzaktaki bir cismi yakınınızdaymış gibi fotoğraflamak istiyorsanız optik zoom kullanmanız gerekir.


Peki makinelerin üzerinde yazan 3x,5x optik zoom gibi kavramlar ne anlama gelmektedir, nasıl hesaplanır ? Bunları hesaplamanın yolu oldukça basittir. Her fotoğraf makinesinin lensinin üzerinde mm cinsinden değerler yazar ( örneğin 10-50 mm ). Buradaki son değeri ilk değere bölerseniz cihazınızın kaç x zoom yaptığını öğrenebilirsiniz. Ancak burada önemli olan nokta makinenizin kaç x zoom yaptığı değil en fazla en az mm değerlerinin kaç olduğudur. Düşük olan mm değeri sizin fotoğraf çekerken ne kadar geniş bir alanı fotoğrafınıza sığdırabileceğinizi belirler. Eğer genellikle manzara ya da çok üyeye sahip aile fotoğrafları çekiyorsanız bu değerin düşük olmasına dikkat etmeniz gerekir.
Kısaca somutlaştırmak gerekirse düşük değeri 10mm olan bir makine ile 6mm olan bir makineyi yan yana getirip aynı fotoğrafı çektiğinizde 6mm değerine sahip olan makinenin daha geniş bir alanı fotoğrafa aldığını görürsünüz. Manzara fotoğraflarında asıl amaç daha geniş bir alanı fotoğraflamak olduğu için bu değerin düşük olması sizin avantajınıza olacaktır. Yüksek olan değer ise uzaktaki cisme ne kadar yakınlaşacağınızı belirler. Eğer uzakta bulunan cisimleri fotoğraflamayı seviyorsanız bu rakamın yüksek olmasına dikkat etmelisiniz. Bunu da kısaca somutlaştırırsak 10-100 mm değerlerine sahip bir makine ile 20-200 mm değerlerine sahip bir makine özellik listesinde aynı optik zoom miktarına sahip görünür. Teknik olarak iki makine de 10x optik zoom yapmaktadır. Ancak bu uzağı aynı miktarda yakınlaştırdıkları anlamına gelmez. 20-200 mm değerlerine sahip olan bir makine 10-100 değerlerine sahip makineye göre uzağı daha fazla yakınlaştırmaktadır. Ancak 10mm değeri 20mm değerinden daha geniş bir açıyı fotoğraflayabilmektedir. Burada karar kullanıcıya kalmaktadır. Eğer amaç manzara fotoğrafı çekmek ise alt değeri daha düşük olan 10-100mm değerlerine sahip model alınmalı, amaç uzaktaki cisimleri yakınınızdaymış gibi fotoğraflamak ise 20-200mm değerlerine sahip olan model alınmalıdır.

3 – VIDEO ÇEKIMI


Fotoğraf makinesi satın almadan önce bakmanız gereken bir diğer önemli özellik video çekimidir. Bu da kişisel kullanıma göre değişiklik gösterebilir. Fotoğraf makineniz ile video çekimi yapmak gibi bir düşünceniz yok ise daha ucuz modellere yönelebilirsiniz. Eğer video çekimi yapmak istiyorsanız dikkat etmeniz gereken bazı noktalar var. Bunların ilki alacağınız makinenin video çözünürlüğü. Çektiğiniz videolara plazma, lcd, led tv gibi büyük ekranlara aktarıp izlemeyi planlıyorsanız alacağınız makinenin video çözünürlüğü en az 720p HD yani 1280 x 720 olmalıdır. Makinenin video çözünürlüğünün kaç olduğu özellik listesinde bulunur. Yeni nesil cihazların çoğu HD ya da Full HD çekim yapabilmektedir. Full HD 1080P yani 1920 x 1080 çözünürlük anlamına gelir. Daha detaylı ve kaliteli bir video çekimi için 1080p çekim yapan modellere yönelebilirsiniz. Ancak aradaki farkı görmeniz için çok büyük bir televizyona sahip olmanız gerektiğini ve evinizde kullandığınız televizyonlarda bu farkın gözlemlenmesinin çok güç olduğunu unutmayın. 1080p video çekimi yapan modellerin fiyatlarının daha yüksek olduğunu düşünürsek sıradan bir kullanıcı için 720p video çekimi yapan bir modele yönelmek oldukça mantıklı bir seçim olacaktır.
4 – BATARYA – PIL


Birçok kullanıcının fotoğraf makinesi satın alırken en çok takıldığı noktalardan biri de makinenin enerji ihtiyacını nereden sağlayacağı sorusudur. Karşınızda iki seçenek olacak : Batarya ve pil. Hangisini seçeceğiniz sorusunun cevabı yine kişisel alışkanlıklara göre değişmektedir. İkisinin de avantaj ve dezavantajlarına değinelim. Kalem pil ile çalışan fotoğraf makinesi almak isteyen kullanıcıların düşündükleri ilk şey çekim yaparken ya da elektriğin olmadığı bir ortamda pilin bitmesi durumudur. Bu durumda yakında bulunan bir market ya da benzeri yerden pil alıp çekime devam etmek mümkün olacaktır. Bu ilk bakışta avantajlı gibi görünse de uzun vadede kalem pil kullanan modellerin dezavantajlar yaşattığını söylememiz mümkün.  Öncelikle eğer elinizde yoksa şarjlı pil ve pil şarj cihazı almanız gerekecek. Ayrıca piller her bittiğinde makineye takıp şarj etmeniz ( ki genelde 10-20 saat arasında değişen şarj süreleri mevcut ) zor bir işlem olacaktır. Her gittiğiniz yere pil şarj makinelerini taşımanız da zor olacaktır. Sıradan alkalin piller ise kısa bir kullanım ömrü sunmakta. Oysa bataryalı modellerin şarj cihazları genelde oldukça küçük ve taşınabilir yapıda üretilmekte. Kolaylıkla yanınızda taşıyıp cihazınızı şarj etmeniz mümkün. Ayrıca yeni nesil modellerin çoğu usb üzerinden de şarj olmaktadır. Bu da bilgisayar bulduğunuz her yerde makinenizi bir küçük kablo aracılığıyla şarj edebilmeniz anlamına gelmektedir. Tabi dışarıda çekim yaparken bataryanın bitmesi durumunda yapabileceğiniz bir şey bulunmuyor ( yedek batarya taşımaktan başka ) . Bu noktadan sonrası kullanıcının kendi seçimine kalıyor. Hangisi size daya uygun duruyorsa o tip makineye yönelmeniz daha mantıklı olacaktır.
5 – MARKA
 Fotoğraf makinesi satın almadan önce en çok bakılan noktalardan biri de üretici firmanın adıdır. Fotoğrafçılık alanında isim yapmış markalar kullanıcılar tarafından daha çok tercih edilmektedir. Bu oldukça normal bir durum. Pazarın önde gelen firmalarına bakıldığında Canon, Nikon, Sony, Panasonic , Samsung, Fujifilm, Olympus, Casio gibi isimler görülüyor.  En çok öne çıkan ise Canon, Nikon ve Sony üçlüsü. Genel olarak pazara bakıldığında da bu üç firmanın öncü firmalar oldukları görülüyor. Panasonic ve Samsung firmaları son yıllarda yaptıkları ataklar ile bu üçlünün yanındaki yerlerini sağlamlaştırmaya çabalıyorlar. Eskiden ilk sıralarda sayacağımız Kodak ise maalesef iflasını açıkladı ve artık fotoğraf makinesi üretmeyecek. Sizin bu noktadan sonra yapacağınız tercih tamamen kişisel beğeninize kalıyor.
Üstteki maddelerde saydığımız önemli noktaları da atlamadan gerek tasarım gerek özellikler olarak beğendiğiniz markanın modelini satın alabilirsiniz. Yukarıda saydığımız markalar bu alanda uzun yıllardır üretim yapan ve müşterilerine önem veren köklü firmalardır. Bu konuda size verebileceğimiz en önemli tavsiye ismini daha önce duymadığınız fakat ucuz olan fotoğraf makinelerine yönelmemeniz olacaktır. Biraz daha fazla para verip daha iyi bir cihaz alıp uzun yıllar kullanmak ekonominiz açısından daha iyi bir seçim olacaktır. Ayrıca son ve önemli bir noktaya da değinmek gerek. Garantisiz, faturasız cihazlara sadece ucuz oldukları için yönelmeyin. Fotoğraf makinesi tamiri ucuz bir işlem değildir. Ayrıca fotoğraf makineleri hassas elektronik cihazlardır. Herhangi bir arıza yaşamanız durumunda ucuza almış olduğunuz için kar ettiğinizi düşündüğünüz bir cihaz size, tamir bedeli sayesinde ciddi bir zarar yaşatabilir.

Bir kompakt fotoğraf makinesi satın almadan önce dikkat etmeniz gereken en önemli noktaları sizlerle paylaşmaya çalıştık. Çekim modları, yüz tanıma gibi özellikler artık tüm makinelerde standart hale geldiği için onlara değinmeye gerek yok. Yukarıda saydığımız özelliklere dikkat eder ve mümkünse daha önce cihazı kullanmış kişilerin değerlendirmelerine ulaşabilirseniz hayal ettiğiniz, güzel bir fotoğraf makinesini herhangi bir sıkıntı yaşamadan ulaşabilirsiniz. Her bütçeye uygun modeller piyasada bulunmakta. Küçük bir araştırma sonucu hangi modelin size en uygunu olduğunu öğrenebilir ve fotoğraf çekmenin tadını çıkarmaya başlayabilirsiniz.

İkinci El Objektif Satınalma Rehberi

İkinci El Objektif Satınalma Rehberi

Yazar: Super User. Kategori: Temel Fotoğrafçılık Eğitimi

canon ef series
SLR(Single Lens Reflex) ya da DSLR (Digital SLR) sahibi olmanın en büyük avantajı konunuza göre objektif seçebilme özgürlüğünüzdür.Uzaklarda bir kuş ya da bir spor müsabakasını fotoğraflamak için bir teleobjektif tercih edebileceğiniz gibi güzel bir çiçeği ya da detayları fotoğraflamak için bir makro objektif tercih edebilirsiniz.Elbette bu yazımızda objektif türlerinden bahsetmeyeceğiz.
SLR makinelerin fotoğrafçıya sağladığı bu esneklik bir çok amatör fotoğrafçıyı da SLR makine almaya yöneltmektedir.
Fotoğraf makinenizin üreticisi dahil bir çok fotoğraf makinesi için objektif üreten firmalar onlarca seçenek ile fotoğrafçıların iştahlarını kabartmaktadır.Buradaki tek sorun objektiflerin pek de ucuz olmamasıdır :) Devamını Oku

l series lens
Firmalar her ne kadar profesyonel ve amatör kullanıcılar için bir çok farklı modelde objektife sahip olsalar da özellikle amatör bir fotoğrafçı için objektif temini ciddi bir maliyet unsuru olmaktadır.Bu durum amatör fotoğrafçıları makinesi ile uyumlu objektif üreten firmaların ürünlerine ve ikinci el objektiflere yönlendirmektedir.
Bu yazımızda ikinci el objektif alırken nelere dikkat etmeniz gerektiği konusunda bilgi vermeye çalışacağız.Bu makalenin oluşmasında,piyasada bir çok alıcı ve objektif bulunmasına rağmen,fotoğrafçıların çoğunlukla dağınık bilgilerden bir sonuca ulaşmaya çalışmasıdır.Ayrıca bu makalemizde hiçbir yerde rastlayamadığım bazı kontrol önerilerinden de bahsedeceğim.Umarım sizlere faydası olur.
lens construction
Objektif yüzlerce parçadan oluşan mekanik,elektronik ve optik aksamlara sahip bir ekipmandır.Şahsi görüşüm özellikle optik aksamdaki kusurların affedilemez olduğudur ki ne yazık ki en zor farkedilen ve en çok karşılaşılan sorunlar genelde optik aksamlardadır.Bu yüzden objektifte kontrol etmeniz gereken noktalara geçmeden önce alım işleminizle ilgili bazı tavsiyeler vermek istiyorum.
- Özellikle açık arttırma sitelerinden alacağınız objektiflerin bir kısmı fotoğrafla ilgisi olmayan kişilerce satılmaktadır ve size yeterli bilgi veremeyeceklerdir.Muhtemelen ellerinde yazılı bir kağıttaki bilgilerden başka bir şey söyleyemezler ama yine de ürünlerini över dururlar.Objektifi şahsen görme imkanınız yoksa bu satıcılardan uzak durmanızı tavsiye ederim,zira alacağınız risk çok büyük olacaktır.(Satıcının profiline bakarak sattığı ürünleri inceleyin,parfüm,bilgisayar parçası vs satarken bir de objektif eklediyse ben iki kere düşünürüm :).Elbette sorduğunuz sorulara verdiği yanıtlar da satıcının konu hakkında bilgisini gösterecektir.)
- Varsayalım internet üzerinden alacağınız bir objektif için güvenilir bir satıcı buldunuz.Satıcının bir çok konu hakkında bilgi sahibi olmama ihtimalini ya da bazı hususları gözden kaçırmış olabileceğini unutmayın.Burada art niyet olmayabilir ancak satıcı ürünü yorumlayabilecek yeterli bilgiye sahip olmayabilir.Tercihen objektifi görmeyi ya da %100 iade garantisi talep edin.Geçerli bir mazeretle iade durumunda ürünün kargo parasının satıcıya ait olması gerekir.Ancak bir çok satıcı bunu kabul etmiyor.Satıcı ürününe güveniyorsa iade durumunda kargo parasının kendisine ait olacağını belirtin.
- Satıcının sizi aceleye getirmesine izin vermeyin,dolduruşa gelmeyin.Parayı kolay kazanmıyorsunuz.Terbiye sınırlarını aşan ya da üslup olarak hoşunuza gitmeyen bir satıcıyla muhatap olmak sizi sadece yorar.Bu tip insanlar size bir çok zorluk çıkartabilir,ürünü yeteri kadar incelemenize izin vermeyebilirler.Açıkca tavsiyem,başka bir satıcı arayın.Gizleyecek bir şeyi olmayan,ürününe güvenen bir satıcı bu tip davranışlar sergilemez.
- Objektif almaya ya da almayı düşündüğünüz objektifi görmeye giderken mutlaka objektifi kullanacağınız makineyi yanınızda götürün.(Test etmeden almak sizi risk altına sokacaktır.)
-Son olarak,benim gibi bazı arkadaşlar işi bir an önce sonuçlandırmak,alıp yeni objektifini kullanmak isteyecektir.İnanın yapacağınız en büyük hata acele etmek olacaktır.Bir gün daha bekleyebilirsiniz ki genelde tüm testler makineniz dijitalse 15-20 dakikanızı alacaktır.Filmli ise test fotoğraflarını en azından banyo ettirip görmeniz için zamana ihtiyacınız olacaktır.Bu durumda film kullanan makineniz için objektif test edecekseniz,gün içinde devamlı film banyosu yapan bir yere yakın buluşma ayarlamanız işlerinizi hızlandıracaktır.
İkinci El Objektifleri İncelemek
1. Kontrol Edilecek Parçalar ve Aksesuvarlar
Objektif genellikle aşağıdaki parçalarla birlikte satılır.Bunlar olmazsa olmaz parçalar değildir ancak alacağınız objektifin değerini arttırır.Aynı zamanda satıcının objektife ne şekilde baktığı ve objektifi ne şekilde kullandığı hakkında fikir verirler.Bu parçalar şu şekilde listelenebilir :
a: Ön lens kapağı (Piyasadan 5-30 YTL arasında değişen fiyatlara temin edilebilir.Orjinal ürünler daha pahalı olacaktır.)
b: Arka koruma kapağı (Piyasadan 5-30 YTL arasında değişen fiyatlara temin edilebilir.Orjinal ürünler daha pahalı olacaktır.)
c: Parasoley (Piyasadan 20-60 YTL arasında değişen fiyatlara temin edilebilir.Orjinal ürünler daha pahalı olacaktır.)
d: Kullanım va bakım kitapçıkları (İnternetten bulabileceğiniz için önemli olmamakla birlikte bulunmasında her zaman fayda vardır.)
e: Fatura ve Garanti Belgesi (Özellikle aldığınız ürünün çalıntı olma ihtimalini de düşünerek bu evrakları ya da herhangi bir satınalma belgesini talep edebilirsiniz.)
lens caps
Özellikle ön ve arka kapakları bulunmayan bir objektif almayı düşünüyorsanız bir kez daha düşünün.Objektif büyük bir ihtimalle koruma kapakları olmadan,özensizce kullanılmıştır.Devamlı makinede takılı bulunan bir objektifin arka kapağı kaybolmuş olabilir,ancak ön kapak önemli bir göstergedir.Bu objektifin optik aksamlarını daha titiz incelemenizi tavsiye ederim.
Eğer büyük bir teleobjektif alıyorsanız büyük bir ihtimalle ürün orjinalinde bir taşıma çantası ile gelmiştir.Taşıma çantasını da satıcıya sormanızı tavsiye ederim.Ayrıca büyük tele objektiflerde tripod bağlantısı için bir aksam mevcuttur.Bu aksamın piyasada bulunması zor olabileceği gibi maliyeti de nispeten yüksek olacaktır.Bu aksamın mevcut olup olmadığını mutlaka kontrol edin.Kimi objektiflerde,objektifin üzerinde olabileceği gibi,kimi objektiflerde takılıp çıkartılabilen ayrı bir aparattır.(Fiyat rekabeti için bazı firmalar bazı modellerinde bu tripod bağlantı aparatını standart pakete koymuyorlar, bu yüzden satın almadan önce standart pakette nelerin olduğunu araştırmakta fayda var.)
lens set
2. Mekanik Kontroller
Öncelikle objektifinizin mekanik aksamlarının doğru çalışıp çalışmadığını kontrol etmenizi ve çalışmayan parçaları tespit etmenizi tavsiye ederim.Bunun için bakılacak önemli parçalar şu şekilde sıralanabilir :
a:Hasarlı Filtre Halkaları

filter ring
Objektifin "made in japan" yazan yerindeki ezik dikkatinizi çekecektir
Büyük bir ihtimalle aldığınız objektifle çeşitli filtreler ya da "auxillary lenses" olarak satılan ek genişletme objektifleri (bu objektifler mevcut objektifinizin özelliklerini değiştireceklerdir.Harici lens olarak da satılan bu objektifler tele,geniş açı ve makro olarak çeşitli seçeneklerle uygun fiyatlarıyla karşınıza çıkabilir.) kullanmak isteyeceksiniz.Eğer bu tarz donanımları kullanmayı düşünmüyorsanız,hasarlı bir filtre halkasının sizin için çok önemli olmadığını düşünebilirsiniz.Ancak sizi ilgilendirecek konu,özellikle geniş açılı objektiflerde sıkıntı yaratabilecek bir durumdur.Filtre halkalarındaki ezik ya da bükülmeler,fotoğraflarınıza bir karartı olarak yansıyabilir.Ezilen ya da bükülen kısım objektifin görüş açısına giriyor olabilir.Elbette düzeltilmesi mümkün bir durumdur ancak yine de bunu bilerek objektifinizi satın almalısınız.
Hasarlı filtre halkaları ikinci el objektiflerde en sık karşımıza çıkan sorunlardır.Objektifin sert bir yüzeye çarpması,yere düşmesi ya da bu halkalara filtre takılırken yapılan zorlamalarla,filtre halkaları hasar görmektedir.Bir çok üretici metal aksamlar kullansa da piyasada polikarbon materyal kullanılan objektifler de mevcut.Metal aksamlı objektiflerde hasar kimi zaman ciddi,kullanımı engellemeyecek ya da düzeltilebilecek şekilde olmasına rağmen polikarbon aksamlı objektiflerde alınan darbe ile oluşan hasar objektife bile zarar verebilmektedir.
Çok önemli olmamasına rağmen bu tip hasarların objektifin fiyatını düşüren etkenler olduğunu unutmayınız.
b:Gevşek ya da çok sıkı Zoom ve Odak Halkaları
lens rings
Odaklama ve Zoom Halkaları
Uzun süre kullanılmayan objektiflerde,zoom ve odak halkalarında hafif sıkılaşma olabilir.Bir iki kez halkayı oynattığınızda mekanizma düzgün çalışmalıdır.Gereğinden zor hareket eden zoom ve odak halkaları temizleme ve yağlama bakımı isteyeceklerdir.Zorlanmanın en sık karşılaşılan nedeni tozdur.
Objektifin temizlenip bakımının yapılması ile bu sorun giderilebilir ancak çok maliyetli olmasa da işin ehli birine temizletmenizi tavsiye ederim.Servisler bu basit iş için yüksek ücret talep edebileceği gibi,işin ehli olmayan biri de objektifinizi daha kötü duruma getirebilir.
c: Gevşek Kontrol Düğmeleri
Bir çok objektifte çeşitli kontrol düğmeleri vardır.En basitleri AF-M (Auto Focus - Manual Focus) olarak işaretlenen odaklama türünü seçtiğiniz düğmelerdir.Bunun haricinde makro özelliği bulunan bazı lenslerde de makro özelliği devreye sokulurken bir düğme kullanılır.
Düğme gevşek olduğu halde çalışıyorsa çok sorun yapmayabilirsiniz.Önemli olan düğmenin yerine oturması ve fonksiyonunu yerine getirmesidir.Ancak belirtmem gereken bu düğmelerdeki onarımların basit ve ucuz maliyetli olmadığıdır.
af dugmesi
Oto ya da Manuel Odaklama Düğmesi
macro dugmesi
Makro Düğmesi
d: Gevşek Zoom Fonksiyonu (İleri Geri Oynayan Mekanizmalı Objektifler)
Bazı objektiflerde zoom fonksiyonu objektifin ileri geri çekilmesi ile kullanılır. Bu tip objektiflerde zoom mekanizmasının çok gevşek olup olmadığını kontrol etmek için objektifi maksimum zoom değerine getirerek (yani en uzun haline) objektifi dikey olarak yavaşça çevirebilirsiniz. Objektifin ağırlık ve büyüklüğüne bağlı olarak,objektifin siz müdahale etmeden yerine oturmaması yani küçülmemesi idealdir.Eğer objektifi ters yönüne çevirdiğinizde uzattığınız kısım kendiliğinden küçülüyor ya da tam tersine çevirdiğinizde uzuyorsa mekanizmada gevşeklik vardır.Elbette burada gevşekliğin oranı önemlidir.Çok gevşek olmayan bir zoom aksamı sizin için sorun olmayabilir.Ya da basit bir yöntemle bu mekanizmayı sıkılaştırabilirsiniz (objektife şeffaf bant sararak sürtünmeyi arttırabilir ve zoom aksamının gevşekliğini alabilirsiniz,elbette ne kadar tercih edersiniz tartışılır :) Gevşek zoom fonksiyonunun optik kalite üzerinde bir etkisi olmadığını hatırlatmak isterim,ancak yukarı ya da aşağı açılarda fotoğraf çekerken objektifinizin kendi kendine zoom yapması ya da ayarladığınız zoomu azaltması hoş olmayacaktır :)
zoom lens
İleri-Geri Hareket ile Ayarlanan Zoom Fonksiyonu
e: Hasarlı Zoom Fonksiyonu
Yere düşen,sert bir yüzeye çarparak hasar alan objektiflerde zoom fonksiyonu düzgün çalışmayabilir.Genellikle karşılaşılan sorun maksimum zoom değerine ulaşılamamasıdır.
Kontrolü için basitçe zoom fonksiyonunu en düşük ve en yüksek zoom değeri için test edin.Hasarlı bir zoom fonksiyonunun odaklama ve diğer mekanizmalara da hasar verebileceğini aklınızdan çıkartmayın ve zoom mekanizmasını kullanırken objektiften gelen anormal sesleri dinleyin.Zoom fonksiyonu hasarlı bazı objektifler optik olarak sorunsuz çalışabilir,ancak bu hataların onarılmasının pahalı olduğunu ve gerçekten çok kelepir almıyorsanız bu tip objektiflerden uzak durmanızı tavsiye ederim.
f:Objektifte Toz
Eski objektiflerin çoğunda,özellikle de zoom özelliği olan objektiflerde toz olduğunu farkedebilirsiniz.Zoom mekanizması ileri-geri hareketiyle ayarlanan objektiflerde toz oranı daha fazla olacaktır.Objektifteki tozu kontrol etmek için objektifi ışığa doğru yönelterek,diğer tarafından gözle kontrol edebilirsiniz.Kontrol sırasında diyaframı açmak için objektifin arka tarafında bulunan diyafram mandalını kullanmanız gerekebilir.
lens aperture buttonObjektif Arkasındaki Diyafram Mandalı
Toz kontrolü yapmadan önce,ön ve arka lenslerdeki tozu temizlemeniz,objektifin iç elementlerinde bulunan tozu net olarak görmenizi sağlayacaktır.Arka elementlerde bulunan toz,ön elementlerde bulunanlara göre daha ciddi bir sıkıntıdır.Toz çok ciddi bir sorun olmamakla beraber fotoğraflarınızda kontrast kaybına neden olacaktır.
lens dust

Toz,kolayca temizlenebilen nispeten maliyeti düşük bir sorundur.Çok aşırı noktada tozlanma yoksa sorun yapmanıza gerek yok ancak fiyat pazarlığı yaparken bunu da dikkate alabilirsiniz.Tozlanma seviyesi aynı zamanda objektifin geçmişte nasıl kullanıldığı ile ilgili de güzel bir ipucudur.
g: Diyafram Bıçaklarında Yağ
Çok sık rastlanan bir durum olmasa da onarımı pahalı bir sorundur.Kontrol etmek için iyi bir ışık kaynağında diyafram iyice kısılmışken(büyük f değerleri) diyaframı kontrol edebilirsiniz.Işığa tuttuğunuzda yağlı lekeler parlama yapacaktır.
Bıçaklarda bulunan yağ bir düre sonra diyafram bıçaklarının birbirine yapışmasına neden olabilir.Kontrolünüzü yaparken diyaframı objektifin her iki tarafından da kontrol etmelisiniz.

oily aperture1
oily aperture2
oily aperture3
h: Birbirine Yapışmış Diyafram Bıçakları
Yukarıda bahsettiğimiz soruna zamanında müdahale edilmemesi sonucunda ortaya çıkan bir sorundur.Diyafram bıçakları açılıp kapanırken zorlanır,kısmen açılıp kapanır ya da komple fonksiyon görmez.Sonuç olarak fotoğraflarınız yanlış pozlanır.
Kontrolü oldukça basittir.Objektifi makineden çıkardıktan sonra,objektifin arkasında bulunan diyafram mandalını kullanarak diyaframın seri bir şekilde açılıp kapandığını kontrol edebilirsiniz. (Diyafram mandalının örnek bir fotoğrafını yukarıda görebilirsiniz.)
Fotoğraf makinenizde alan derinliği kontrolü fonksiyonu (DOF Preview) varsa objektif makinenize takılıyken de bu kontrolü gerçekleştirebilirsiniz.Bunun için diyaframı en küçük (en büyük F değeri) ne getirerek,alan derinliği önizlemesi düğmesine basmalısınız.Diyaframın seri bir şekilde kısıldığı sesini duyacak ve kadrajdan baktığınızda,kadrajın homojen bir şekilde karardığını göreceksiniz.
Eğer bu test yolunda gitmezse objektif diyaframında sorun var demektir ve yine maliyeti az sayılmayacak bir onarım istiyor demektir.
i: Bozuk Lens Kaplamaları
Bir çok kullanıcının gözardı ettiği bir konudur.Çoğunlukla ilerlemediği sürece fotoğraf kalitesini etkilemez.
Bir çoğumuz objektif ya da filtre alırken üzerlerindeki "Coated", "Double Coated" ya da "Multi Coated" ibarelerini farketmişizdir. Bu kaplamalar özellikle yeni objektiflerde birden fazla katmanda uygulanmaktadır.Kaplamalar ışık yansımalarını azaltmak ve lensin ışık geçirgenliğini arttırmak için yapılırlar. (Nanoteknoloji ile kaplamalar, çizilmeleri önlemek için de kullanılmaya başlanmıştır.)
lans coat
Kaplamalardaki hasar çoğu zaman sorun çıkartmayacak ancak,yüksek kontrast,yüksek ışık, ters ışık gibi koşullarda size bazı dezavantajlar sağlayacaktır.Bununla beraber fazla hasar gören bir kaplama doğrudan fotoğraflarınızın kalitesine,renk ve ışık dağılımında farklılıklara,dalgalanmalara,herelere yol açacaktır.
Kontrolü diğer etkenlere göre daha zordur.Kaplamaları kontrol etmek için öncelikle lensleri toz ve diğer kalıntılardan temizleyiniz.Eğer mümkünse ve yeterli zamanınız varsa temizlediğiniz lensleri,lens temizleme bezi ya da benzer bir aparatla lens temizleme solüsyonu (kolonya ya da parfümler iyi bir fikir değildir.Bunların içindeki diğer maddeler,esanslar objektif üzerinde iz bırakabilir) kullanarak dairesel hareketlerle temizleyin(Saf alkol de kullanabilirsiniz.).Temizlediğiniz lensleri farklı açılardan ışık kaynağına tutarak kaplamaların farklı katmanlarını görebilirsiniz.Hasarlı bir kaplamada çatlak ve kırılmalar,eksik kaplama yüzeyleri dikkatinizi çekecektir.
Hemen belirtelim ki lens kaplamalarının bozulması,ağır hasar görmesi çok kolay değildir.Kaplamanın bozulması için zorlu koşullarda çok uzun yıllar kullanılmış olması ya da özellikle objektifin yanlış kimyasallar,yanlış temizleme araçları kullanılarak temizlenmesi gerekmektedir.Bozuk lens kaplamalarının onarımı ancak bozuk lensin değiştirilmesi ile mümkündür.Çok ciddi bir hasar yoksa çok fazla kafanıza takmamanızı tavsiye ederim.Elbette satıcı ürünü sıfır gibi,kutusunda vs diye satıyorsa bunu pazarlık konusu yapabilirsiniz,o da muhtemelen objektifini size değil de,konu hakkında bilgisi olmayan birisine aynı fiyattan satar :)
Farklı açılardan objektifin kaplamaları :
lens coating1
lens coating2

3.Objektifteki Lenslerin / Optik Aksamın Kontrolü
ÖNEMLİ UYARI : Optik aksamın kontrolü yapılırken,objektif asla güneşe doğrudan yöneltilerek göz ile kontrol yapılmamalıdır. Gözlerinizde kalıcı hasar meydana gelebilir.
a: Çizik,Fiziksel Hasarlı Lensler
Bir çok fotoğrafçı objektifin ön lensini korumak için Skylight ya da UV gibi filtreler kullanır. Bu filtreler ışık geçirgenliğini değiştirmezken (ya da kayde değmeyecek kadar az değiştirirken) ön lensin çizik, toz gibi dış etkenlerden zarar görmesini engellerler.Ancak bir grup fotoğrafçı düşük kaliteli filtrelerden edindikleri deneyimlerden dolayı bu tip filtrelerin fotoğraf kalitesini düşürdüğü ya da fotoğrafta keskinliği azalttığını düşünmekte ve bu yüzden bu tarz filtreler kullanmamaktadır.
Bu tarz bir filtre ile kullanılmış bir objektif için ön lensin ilk günkü gibi korunduğunu görebilirsiniz.Arka lenslerin sürekli açıkta olmamasından dolayı fiziksel hasar görme ihtimali daha düşüktür.
Lens kontrolünde küçük,yüzeysel çiziklerin fotoğraf kalitenizi etkilemeyeceğini unutmayın.Ön lenste bulunan nispeten daha büyük çizikler bile çoğu zaman fotoğraf kalitesine etki etmezler.Burada dikkatle kontrol etmeniz gereken objektifin arka elementlerini oluşturan lenslerdir.Bu lensler üzerindeki çizikler fotoğraf kalitenize daha çok yansıyacaktır.Dolayısıyla arka lenslerin mümkün olduğu kadar çiziksiz olmasına dikkat ediniz.
Objektifteki lenslerin her türlü kontrolünde ,öncelikler lensleri temizleyip daha sonra objektifi gökyüzüne tutarak ya da açık renkli aydınlık bir duvara tutarak yeterli ışığı alabilirsiniz.Lenslerde çizik kontrolü için de bu yöntemi izleyin.Mümkünse hafif çiziklerin fotoğraf kalitesini etkileyip etkilemediğini görmek için gökyüzü gibi aydınlık bir konunun fotoğrafını çekerek sonucu gözlemleyin.
Çiziklerin onarılması büyük oranda ilgili lensin değiştirilmesi ile mümkündür ve bu da maliyetli bir onarımdır.Çizikler fotoğraf kalitesini etkilemiyorsa bile pazarlık yaparken fiyatı düşürmenize yardımcı olacaktır.

cizik lens1
cizik lens2
Bazı lensler üzerinde,özellikle ön lenste,toplu iğneyle yapılmış gibi eziklikler farkedebilirsiniz.Bunlar için de çiziklerle aynı prosedürü uygulayınız.Bu tarz hasarlar özellikle lensin orta kısımlarındaysa istenmeyen ışık yansımalarına yol açabilir.
b: Ayrışan Lens Elementleri
Lens elementleri genellikle özel bir optik yapıştırıcı ile birbirine sabitlenirler.Bazı durumlarda bu yapıştırıcı özelliğini kaybedebilir.Bu çoğunlukla lensin objektife sabitlendiği dış kenarlarında renk bozulmaları ya da yansıtma özelliklerinde farklılık ile farkedilir.Bazı objektiflerde ise küçük beyaz köpükler oluşabilir.
Bu tip bir hasar,sınırlı bir bölgede ve özellikle sadece kenarlarda ise fotoğraf kalitesine çok etki etmeyebilir.Ancak ilerleyen zamanlarda kaplamanın bozulmasına ya da hasarın büyümesine yol açarak sonuçta da fotoğraf kalitenizi ciddi bir şekilde etkiler. Genellikle bu tarz bir lensin onarımı oldukça maliyetli olmaktadır.Gevşek lensi / optik aksamı bulunan bir objektifi satın almamalısınız.
lens seperation
lens seperation2
c: Diğer Gevşek Objektif Elementleri
Objektifi hafifçe salladığınızda bir takım tıkırtılar duyuyorsanız objektif elementlerinden bir ya da birkaçı gevşek olabilir.Bu objektifin aldığı bir darbe sonucu oluşabileceği gibi işin ehli olmayan kimselere yaptırılan bakım ve onarımlar sonucunda da ortaya çıkabilir.
Birden fazla öğenin gevşek olması durumunda ya da odak halkasında gevşeklik olması durumunda çoğunlukla objektifin AF(Auto Focus) özelliği doğru çalışmaz.Objektif doğru odaklama yapamaz ya da odağı sabitleyemez.Test etmek için uzaktaki bir öğeye odaklama yapmaya çalışabilirsiniz..Tek bir öğedeki gevşeklik giderilmesi daha kolay bir sıkıntı olmakla beraber birden fazla öğesi gevşek olan bir objektifi uğraşırım diyorsanız uygun bir fiyata alıp,işin ehli bir serviste düzeltebilirsiniz.Optik hasarlara nispeten bu onarım çok pahalıya mal olmayacaktır.
d: Lens Mantarları (Fungus)
Bir çok fotoğrafçının ihmal ettiği ya da bilmediği için farklı şekilde yorumladığı sizlerin de ilgisini çekecek sık rastlanan bir sorundur.
Bir çoğunuz şu anda objektifin içinde mantarın ne işi var diye merak ediyorsunuz muhtemelen.Peki mantar nerede olur bir düşünelim.Basit iki koşul lazım mantarın oluşması için,karanlık ve nemli ortam.Peki objektifinizin içinden daha uygun bir yer var mı sizce :)
Daha fazla detay isteyenler için kısaca belirteyim hemen,objektifinizin içinde,lenslerinizde oluşabilecek birden fazla mantar türü vardır.Yani lens mantarı diye özel bir tür yok.Bunlardan en çok bilinenleri Phycomycetes, Ascomycetes and Fungi Imperfecti ailesinden mantarlardır.
Konuyu sorduğunuzda mantarların temizlenmesi için çeşit çeşit fikirler hatta hurafeler duyabilirsiniz.Ama yazdığım gibi lens mantarı diye bir tür olmadığı için,çeşitli mantar türlerinden hangisinin lensi kapladığını tespit edemeyeceğiniz için bu duyduklarınıza inanmayın çünkü tüm mantar türleri için tek bir temizleme türü yoktur.Kullanacağınız yöntem (çamaşır suyu,özel anti bakteriyeller ya da özel mantar temizleme solüsyonları gibi) bazıları için işe yaramış olabilir ancak siz doğru yöntemi bulana kadar lensinize,lensinizin kaplamasına daha da çok cebinize vereceğiniz zararı bir düşünün;ayrıca bazı türlerin kesinlikle %100 temizlenemediği ve temizlendikten sonra bile yeniden oluşma eğilimi gösterdiğini dikkate alın.Özetle mantar oluşumu olan lensleri kesinlikle satın almayın!
Bir çok fotoğrafçı ve muhatap olacağınız satıcı konu hakkında bilgisi bulunmadığı için objektifindeki bu tarz bir oluşumu fark edemez.Dışardan baktığınızda herşey mükemmel olabilir.Hatta ürün hiç kullanılmamış kutusunda bir yerlerde yıllardır bekliyor olabilir.
Peki nasıl tespit edeceğiz? Öncelikle İstanbul,İzmir ya da Antalya gibi deniz kenarı,bol rutubetli yerlerden alacağınız lenslerde riskin daha fazla olduğunu belirtmek isterim.Bu tip yerlerde yıllarca kullanılmadan bir dolapta hatta kutusunda bekleyen objektiflerde mantar riskinin daha da fazla olduğunu da belirtelim.Şimdi gelelim tespitine ;
Aslına bakarsanız mantarların tespiti bir çok testten daha kolay.Sadece neye benzediğini bilmeniz lazım.Gelişiminin başında olan mantarlar çoğunlukla tespit edilemezken,orta seviyedeki mantarlar çoğunlukla yüzeysel çiziklerle karıştırılır. İleri aşamadaki mantarlar ise yine diğer toz ve çiziklerle karıştırılabiliyor.
Kontrol öncesinde öncelikle ön ve arka lensleri toz ve diğer kirlerden temizliyoruz. Daha sonra objektifin diyaframının en büyük açıklıkta olduğundan emin oluyoruz.Daha sonra objektifi bir ışık kaynağına tutarak (tekrar hatırlatalım kesinlikle güneşe tutmayın,saniyeler içinde farketmeden gözlerinize kalıcı hasar verebilirsiniz.) diğer taraftan farklı açılardan ve farklı mesafelerden (farklı katmanları görebilmek için) objektife bakın ve aşağıdaki fotoğraflarda gördüklerinize benzer oluşumlar var mı kontrol edin.Eğer varsa satıcıya teşekkür edip direk evinize dönün :) (İnternetten alacağınız objektiflerde mutlaka iade şartı arayın, zira satıcıya lenste mantar oluşumu nedir anlatmanız oldukça uzun sürecek,muhtemelen sizi anlamayacak onlar hafif çizik fotoğrafı etkilemiyor diyecek :P )
Yeni gelişmekte olan mantarlar ise çoğunlukla lensin alt tabakalarında oluşmaya başladığından tespiti neredeyse imkansız.Bunu da aklınızdan çıkartmayın.
lens fungus1
Lens Mantarıları

lens fung2
Işığa çevrilen objektiften mantar oluşumu
lens fungu3
Küçük Çizikler Gibi Gözüken Mantar Oluşumu
lens fung5
Buğulanma gibi gözüken mantar oluşumu

Bu yazıyı okuyan bazı arkadaşlar muhtemelen hemen kendi objektiflerini kontrol etmek isteyecekler :) Kısaca lenslerde mantar oluşumunu önlemek için neler yapabileceğinizi de aşağıda sıralayalım o zaman :
- Fotoğraf makinenizi ve objektif gibi aksamlarını kuru bir yerde muhafaza edin ve zaman zaman havalandırın.(Sakladığınız kutu veya dolapta rutubet alan tablet ya da tozlardan kullanabilirsiniz.Bir çok büyük süpermarkette bu tarz ürünler satılıyor.En sık kullanılan,yeni elektronik ürün ambalajlarından da çıkan "Slica Jel" poşetleridir.Bunları zaman zaman fırında kurutarak tekrar kullanabilirsiniz.)
- Objektifinizdeki tozu mutlaka temizleyin,iç elementlerde meydana gelen tozlanma için cimrilik yapmayın ve servise gönderip temizletin,toz mantarlar için elverişli bir ortam hazırlar.
- Daha çok fotoğraf çekin :) Evet daha çok dışarı çıkın ve fotoğraf çekin.Bu makinenizin havalanmasını ve aksamların çalışır durumda kalmasının en güzel yoludur :)

ÖNEMLİ UYARI : Optik aksamın kontrolü yapılırken,objektif asla güneşe doğrudan yöneltilerek göz ile kontrol yapılmamalıdır. Gözlerinizde kalıcı hasar meydana gelebilir.

Bu yazının orjinali 22.Kasım.2007 tarihinde diğer sitemiz olan www.anadolugezgini.com'da yayımlanmış, günümüz koşulları dikkate alınarak güncellenmiştir.
Bu yazının tüm hakları fotografnotlari.com (c) 'a ait olup kaynak gösterilerek paylaşılması için izin alınmasına gerek yoktur.


Kaynak: http://www.fotografnotlari.com/index.php/temel-fotografcilik-egitimi/ikinci-el-objektif-satinalma-rehberi.html#ixzz2zbKwjXWP
Under Creative Commons License: Attribution Share Alike

Nedir Şu Alan Derinliği Dedikleri

Nedir Şu Alan Derinliği Dedikleri

Yazar: Super User. Kategori: Temel Fotoğrafçılık Eğitimi
dof16
Fotoğraflarınızda derinlik arttıkça,netlik mi kaybediyorsunuz?Portrelerinizde arka planların bulanık gözükmesini mi istiyorsunuz?Bu makaleyi okuyun..
Tüm temel fotoğraf eğitimi kategorinde bulunan makalelerimizde olduğu gibi, bu yazımızda da yeni başlayan arkadaşların konuyu anlayabilmeleri için özet bir bilgi verilecektir. 
Alan derinliği konusu İleri Düzey Fotoğrafçılık Eğitimi kategorimizde ayrıca ele alınacaktır. Bu yüzden bu yazımızda yeni başlayan arkadaşların kafalarını karıştırabilecek,hesaplama tabloları ya da formüller verilmemiştir.
Alan derinliği en sade anlatımla odak noktanızın önünde veya arkasında bir bölümün net diğer bölümlerin bulanık görülmesidir. Alan derinliği diyafram değeri,konuya uzaklık ve objektif odak uzunluğu öğelerinin birleşimi ile ortaya çıkar ve kontrol edilir.
Alan derinliğini kontrol etmeniz için makinenizin diyafram aralığı kontrolüne izin veren ayarları olması gerekir.
Büyük diyafram aralıkları (küçük f değerleri) arka planın daha fazla odak dışı kalmasına yol açacaktır.

dof1
1/30 f3,5

Zoom özelliği olan objektiflerde odak uzunluğu arttıkça(daha çok zoom yaptıkça) konunuzun arka planı daha fazla odak dışı kalacaktır. Ayrıca objektifiniz konuya yakın olması arka planın daha fazla odak dışı kalmasını sağlayacaktır.

Konunuz alan derinliği olan bir konuysa(ön cephelerden çekilen bir gemi gibi) daha açık bir diyafram aralığı seçin.


dof2
1,5sn f22
Arka planı odak dışı bırakmak istediğinizde odak noktanız ile arka plan arasında ayrım yapılabilecek kadar mesafe olmasına özen gösterin.(Örneğin arka planı odak dışı bırakarak ağaçların önünde arkadaşınızın portresini çekmek istiyorsanız arkadaşınız ve ağaçlar arasında en az 1–2 metre mesafe olmasını sağlayın.)
dof ex

Gelişmiş fotoğraf makinelerinde alan derinliğini fotoğrafınızı çekmeden önce önizlemenizi sağlayan özellikler vardır. Bunu nasıl kullanacağınızı öğrenmek için makinenizin kullanım kitapçığına başvurun.

Diyafram aralığını manuel kontrol etme imkânı versin ya da vermesin birçok dijital ve filmli makinede bulunan portre çekim modu bu ayarları içerir ve uygun koşullarda odak noktanızı net arka planı odak dışı (bulanık) verir.

Eğer arzu ettiğiniz alan derinliğini en açık diyafram aralığında uygun enstantane hızında yakalayamıyorsanız, diyaframı kısmadan makinenize daha az ışığın ulaşmasını sağlayan bir ND(Neutral Density) filtresi kullanabilirsiniz.(ND filtresi renkleri bozmayan doğal gri renkte bir filtredir. Objektifin önüne takılarak objektife giren ışığı azaltır. Piyasada farklı yoğunluklarda ND filtreleri bulunabilir.)

Not: ND filtre yerine Polarize filtre de aynı işlevi görecektir.Alan derinliğini kontrol edebilmek için bu yüntem ve diğer alternatif yöntemler, İleri Düzey Fotoğrafçılık Eğitimi kategorimizde ayrıca incelenecektir.
BU MAKALEMİZİ BEĞENDİYSENİZ AŞAĞIDA BULUNAN PAYLAŞIM AĞLARI SİMGELERİNE TIKLAYARAK ARKADAŞLARINIZLA PAYLAŞABİLİRSİNİZ
Bu yazının orjinali 31.Mayıs.2007 tarihinde diğer sitemiz olan www.anadolugezgini.com'da yayımlanmıştır.


Kaynak: http://www.fotografnotlari.com/index.php/temel-fotografcilik-egitimi/alan-derinligi-depth-of-field-dof.html#ixzz2zbKhxXuf
Under Creative Commons License: Attribution Share Alike

Pozlama Nedir

Pozlama Nedir

Yazar: Super User. Kategori: Temel Fotoğrafçılık Eğitimi
pozlama
Pozlama kavramı çok geniş bir kapsama sahip olmakla birlikte bu makalede sadece temel bilgi verilecektir. Pozlama sensör ya da film üzerinde görüntü oluşturmak için ışığın yakalanmasıdır. Makineniz diyafram ve enstantane mekanizmalarını kullanarak objektiften gelen ışığı kontrol eder. Film ya da sensör ışığa duyarlıdır. Ve bu kontrol mekanizması sayesinde pozlanır. 

Gözünüzde daha kolay canlandırmanız için konuyu bir bardağı su ile doldurma benzetmesini yapacağız. Bardağı ince akan bir su ile yavaşça doldurabiliriz ya da daha fazla su ile daha çabuk doldurabiliriz. Her durumda bardağın doldurulması, zaman, su ve bardağın büyüklüğü birleşimlerinden oluşacaktır. Elbette bardağın büyüklüğü dikkate alınmalı, çünkü küçük bir bardak büyük bir bardağa gör daha çabuk dolacaktır.


Bu durumda üç konuya hâkim olmalıyız. Elimizde su akışı, bardağı doldurmada geçen zaman ve bardağın büyüklüğü var. Konuya farklı açılardan yaklaşabiliriz. Bardağı hızlı ya da yavaş doldurmayı, kullanabileceğimiz bardağın boyutunu seçebiliriz ve bardağı doldurmada kullanacağımız huninin büyüklüğünü seçebiliriz. Tüm bu birleşimlerin oluşturduğu sonuçlar aynı olacaktır, bardağa su dolacaktır. 

Su makinemize objektiften gelen ışığı, kameramızın diyaframı huninizi, enstantane bardağı doldurmadaki sürenizi, ISO(ışık duyarlılığı) ise bardağınızdır. 

Bu durumda pozlama için 4 bileşen gerekmektedir. Bu dört bileşen birlikte fotoğrafınızı oluştururlar. 
1.Işık: 
En önemli öğedir. Birçok durumda iyi-kötü fotoğraf ayrımı ortam ışığının nasıl kullanıldığı ile ilgilidir. Işık fotoğrafınızı etkileyen temel öğedir ve ışığın nasıl kullanılacağınız öğrenmek tecrübeye dayalıdır. 
2.Diyafram: 
Diyafram objektiften filme, sensöre gelen ışığı kontrol eden mekanizmadır. Aynı zamanda alan derinliğini de kontrol eder.(Alan derinliği için ilgili yazıya bakın.) 
4.Enstantane: 
Enstantane ve diyafram doğru pozlamayı vermek için beraber çalışırlar. Enstantane belirli süre için filme, sensöre, diyafram tarafından izin verilen yoğunlukta ışığın geçmesini sağlar. 
5.ISO Hızı(ışık duyarlılığı): 
ISO rakamları filmin, sensörün ışığa duyarlılığını belirtir.25,50,100,200,400 gibi.400 ISO, ışığa 200 ISO dan iki kat daha fazla duyarlıdır.Farklı mekan ve olaylar için farklı ISO hızları kullanılabilir. 

Işık lensten içeri girer, diyafram mekanizmasından geçer, enstantane açılır ve film pozlanır, Doğru pozlama yapabilmek için bu dört bileşenin birbirlerini nasıl etkilediklerini öğrenmek gereklidir. Dijital makine kullanıcıları bu aşamada istedikleri kadar deneme yapabilecekleri için daha şanslıdırlar. Dijital makinenizden edindiğiniz tecrübelerinizi filmli makinelerde de kullanabilirsiniz.

lcd screen


Doğru pozlama için fotoğrafınızı az ya da çok pozlamamış olmalısınız. Az pozlanmış bir fotoğrafta detaylar kaybolacak, fotoğrafınız daha karanlık çıkacaktır. Çok pozlanmış bir fotoğrafta ise gölgeler ve hatlar kaybolacak fotoğrafınız çok parlak çıkacaktır.(Dijital fotoğraflarda az pozlanmış bir fotoğrafı düzeltmek daha kolaydır. Az pozlanmış fotoğraflarda her pikselde daha fazla veri kaydedilir. Çok pozlanmış fotoğraflar ise çoğu zaman istenilen şekilde düzeltilemez.
BU MAKALEMİZİ BEĞENDİYSENİZ AŞAĞIDA BULUNAN PAYLAŞIM AĞLARI SİMGELERİNE TIKLAYARAK ARKADAŞLARINIZLA PAYLAŞABİLİRSİNİZ
Bu yazının orjinali 31.Mayıs.2007 tarihinde diğer sitemiz olan www.anadolugezgini.com'da yayımlanmıştır.


Kaynak: http://www.fotografnotlari.com/index.php/temel-fotografcilik-egitimi/pozlama-nedir.html#ixzz2zbKY4xgi
Under Creative Commons License: Attribution Share Alike

Temel Fotoğrafçılık Eğitimi

Temel Fotoğrafçılık Eğitimi

DİYAFRAM

FOTOĞRAFÇILIK DERSLERİ-7 (ENSTANTANE VE DİYAFRAM)

Diyafram

Işığın yoğunluğunu ve kontrol edilmesini sağlayan büyüytülebilen ya da küçültülübilen bir delikten ibarettir. Işık yoğunluğunu ve net alan derinliğini kontrol etmeye yarar. Diyaframın üçüncü önemi ise, görüntünün merkezi ile kenarları arasındaki ışık farklılığını eşitlemesidir. Aksi taktirde fotoğrafların orta kısmı çok açık kenarları ise çok koyu çıkar.
Diyafram göz bebeği gibi çalışır. Yani fazla ışıklı ortamda göz bebeklerimizin  kısılması, az ışığın yetersiz olduğu zamanlarda göz bebeklerimizin açılması gibi.Diyaframı, işlevi açısından bir musluğa benzetmek olasıdır. Musluk çok açıldığında suyun çok akması gibi, diyafram açık olduğu zaman da filme düşen ışık miktarı artacaktır.
Diyafram objektiflerin üzerinde bulunan diyafram halkası(diyafram bileziği) vasıtası ile   veya fotoğraf makinelerinin menülerinden ayarlanır ve diyafram açıklıkları değerleri  “f” ile gösterilirler. Standart diyafram açıklıkları değerleri aşağıdaki gibidir:
f:1.2 – f1.4 – f1.8 – f2 – f2.8 – f4 – f5.6 – f8 – f11 – f16 – f22 – f32

Not: f değeri ile diyafram açıklığı arasında ters orantı vardır.
Ardı ardına gelen her iki değer arasındaki katlanma bir durak veya bir stop olarak adlandırılır. Örneğin f/ 2 ile f/ 8 arasında dört durak ya da dört stop vardır.  Objektifler türlerine ve kalitelerine bağlı olarak belirli bir aralıktaki değerlerle üretilir. Örneğin f/ 2.8 – 32 aralığın da yedi tam durak vardır. Demek ki bu objektifte veya makinede ancak bu yedi durak (2.8 – 4 – 5.6 – 8 – 11 -16 – 22 – 32 ) ayarlanabilir. Bir başka objektifte bu değer aralığı f/1.4 – f/22 olabilir.
Dijital fotoğraf  makinelerinde genellikle makinenin sağ üst bölümündeki çekim seçenekleri çarkından diyafram konumu (AV ya da A) seçildikten sonra, sağ taraftaki değer ayarlama ibresi çevrilir. Günümüzde üretilen yeni modellerde üç ayrı yolla diyafram ayarlanabilir. Bunlar: Çeşitli simgelerle gösterilen otomatik yaratıcı modlar ile program (P) modu, diyafram öncelikli mod (AV veya A) ve manuel mod (M) tur. Tercihinize göre bu ayarı, isterseniz makinenizi program veya otomatik moda ayarlayarak isterseniz de diyafram tuşuna basılı tutarak değiştirme kadranı belirlediğiniz değere kadar çevirip manuel olarak yapabilirsiniz. Bunu şöyle bir örnekle açıklamak mümkündür:
Manazara çekimlerinde f değerinin sayısal olarak yüksek değerlere ( f16-f22 gibi) ayarlamak alan derinliğini artıracağından önerilmektedir. Ayrıca makro çekimlerinde de bu değerler kullanılabilir. Bu durumda ışığı iyi ayarlamak gerekecektir. Düşük ışık koşulları  f değerinin de sayısal olarak ( f2- f2.8 gibi)  düşmesine neden olacaktır. Ayrıca bir objeyi arka plandan soyutlayarak öne çıkarmak için de bu değerler kullanılabilir.
Ferdi DEMİRCAN
f5 diyafram değerinde çekilmiş bir fotoğraf ( Ferdi DEMİRCAN)
f20 ile çekilmiş bir fotoğraf ( Ferdi DEMİRCAN)

Enstantane

Örtücü, diyaframdan geçerek film düzlemine düşen ışığın, filmi ne kadar süreyle etkileyeceğini belirleyen, zamanlayıcı bir parçadır. Örtünün açılıp kapanan hızlarına (birimlerine) “enstantane” denir.
Örtücü hızlan da, diyafram değerlerinde olduğu gibi belirli standart bir dizide toplanmıştır. Bu değerler aşağıdaki gibidr;
T, B, 1, 2, 4, 8, 15, 30, 60, 125, 250, 500, 1000, 2000, 4000 … ‘dir. Bu değerleri 1/X sn diye  okuruz. Bunun yanında uzun pozlamalarda 1,2,4,8,15,30,60 gibi saniyelerde pozlama yapılabilir.
NOT: ”B” biriminde örtücü, deklanşörün basılı kaldığı sürece açık kalacaktır ”T” de ise, deklanşöre bir kez basılıp bırakılır ve ikinci kez basılıncaya dek açık kalır.
Fotoğrafı çekilen objelerin hareketlilik durumlarının fotoğrafta belli olup olmamasını belirler. Yani hareketli objelerin çekimlerinin hareketli mi veya hareketsiz mi olacağını seçilen enstantane değeri belirler. Bilindiği gibi fotoğraf gerçek hayattaki bir anın dondurulmuş görüntüsüdür. Dondurulan bu an, örtücünün izin verdiği ışıklandırma süresidir.
Görüntüyü dondurmak için saniyenin daha küçük oranında, hareket ya da akışkanlık hissi vermek için ise daha büyük oranında ya da 1 saniyeden daha fazla sürede fotoğraf çekilir. Bunun için fotoğraf makinesinde ensatnatane ayarı bu orana ayarlanır.
4 sn aralıklarla çekilmiş bir fotoğraf
4 sn enstantane ayarı ile çekilmiş bir fotoğraf
Örtücü hızının saptanmasında rol oynayan etkenlerden biri de konunun fotoğraf çekilmesi anındaki durumu, hareketli olup olmadığıdır. Hareketli konuların fotoğraflarının çekiminde dikkat edilecek hususlar, konunun hareket yönü, konu-fotoğraf makinası mesafesi ve kullanılan filmin hızıdır ( ISO değeri) . Örneğin, saniyede 1 kilometre hızla yan tarafa doğru hareket eden bir konunun fotoğrafını, 1/1000 saniye örtücü hızı kullanılsa bile net olarak çekmek olanaksız gibidir. Halbuki aynı konu fotoğraf makinasından çok uzakta olsa idi o zaman 1/100 saniyelik ya da 1/50 saniyelik obtüratör hızı net fotoğrafın çekilmesini sağlayacaktı. Buna göre hareket halinde olan konuların, fotoğraflarını, olabildiği kadar uzaktan çekmek yerinde olur.  Bir fotoğrafta hareketi dondurmak için aşağıdaki değerleri denyebilirsiniz:
NOT: Genel ilke olarak, bir objektifin elde sehpasız kullanılacak en düşük enstantane hızı, o makineye takılı objektifin odak uzunluğu kadardır. Örneğin, 135 mm’lik objektif elde kullanılmak istenirse, enstantane değerinin 1/135 olması gerekir. Bu değer enstantane değerinde yer almadığı için en yakın değer olan 1/125 veya 1/250 çekim yapılmalıdır.
Şimşek fotoğrafları çekmek  ( bulb modu*B) ya da akan bir suya ipek görüntüsü vermek için  enstantane değerini saniye cinsinden arttırmalı ( 3 veya 15 sanye gibi); bir sporcunun topa vuruş anını ya da bir bisikletçinin düşüş anını dondurmak için enstantane değerini saniye cinsinde azaltmalısınız ( 1/1000 veya 1/2000 gibi).
Saniyenin 400 de biri zamanda çekilş bir fotoğraf ( Ferdi DEMİRCAN)
2 saniyede çekilen bir fotoğraf ( Ferdi DEMİRCAN)

Enstantane-diyafram ilişkisi

Bir nesnenin görüntüsünü istediğiniz biçimde fotoğraflayabilmeniz için, konudaki cisimlerin üzerine düşen veya etrafında bulunan ışık miktarına, nesnenin ışığı yansıtma oranına (koyuluk ve açıklık oranına) bakarak enstantane ayarınıza uygun bir diyafram ayarı yapmanız gerekir. Yapılan bu ayarlamalara ise pozlama denir.
Pozlandırmayı üç etken belirler: filmin ışığı olan duyarlılığı ya da “hızı” (ASA/ISO), obtüratörün açık kalma süresi (enstantane), diyafram açıklığı. Doğru pozlandırmanın elde edilmesi, özellikler fotoğrafçılığa yeni başlayanlar için oldukça zordur. Bu konuda, zaman zaman deneyimli profesyoneller bile hata yapabilir. Öte yandan günümüzün yarı ya da tam otomatik pozlandırma programlı fotoğraf makineleri diyafram ve enstantaneyi otomatik olarak ayarlar ve genellikle iyi sonuç verirler. Ancak pozometrelerin yanılması, net alan derinliği ve cismin hızının istenilen oranda saptanması gibi nedenlerle etkin bir görüntü elde edebilmeniz için elle (manuel olarak) poz ayarı yapılabilen, diyafram ve enstantane öncelikli pozlandırma programı olan bir makine tercih etmelisiniz.
Ensantane ile diyafam değerleri arasında yukarıdaki gibi bir ilişki söz konudur. bu değerler her zaman aynı pozlama durumlarına denk gelmektedir. f/8 -1/60 ile ve f/5,6 -1/125 poz değerleriyle çekilen fotoğraflar aynı nitelikte iki fotoğraftır. Çünkü birinci halde, f/8 -1/60 değerleri ile çekilen fotoğrafta, objektiften geçerek filmi ( işlemci) etkileyen ışık miktarı ile, ikinci halde f/5,6 -1/125 değerleri çekilen fotoğrafta filmi ( işlemci)  etkileyen ışık miktarı aynıdır. İkinci halde diyafram açıklığı f/8′den f/5,6′ya çıkartıldığında ışık miktarı bir kat arttırıldığı halde enstantane, yani örtücü hızı 1/60′tan 1/125′e çıkartıldığından objektiften geçen ışık miktarı yarı yarıya azaltılmış olur. Bu nedenle iki halde de çekilen fotoğraflarda film aynı miktarda ışığın etkisinde kalmıştır. Bunun için her iki halde de film (işlemci ) üzerine iki pozda da aynı şekilde bir kararma meydana geleceğinden çekilen fotoğraflar aynı nitelikte iki fotoğraf olur. Yalnız bu nitelik eşitliği sadece ışık etkisi yönündedir
Bu etkiyi daha iyi görebilmek için linke tıklayınız: Iso – Diyafram – Enstantane Simulasyonu
Yukarıdaki çizelgede düşük enstantane ve diyafram değerlerini (f:22 1/1000) seçersek bize alan derinliği fazla olan bir görüntü sunacaktır. Ama 1/8 değerinde makineyi oynatmadan tutmanız gerekir . Bu durumda elle yapılacak çekimlerde düşük enstantane hızı görüntünün bozulmasına  sebep olacaktır. Yine yukarıdaki tabloda f:2 1/1000 değerlerinde yapacağımız çekimde diyafram açıklığı en büyük değerde olmasına karşın 1/1000’ lik poz süresi film düzlemine düşecek ışık miktarının yeterli olmadığı bir durumu yaratacak, bu da konumuzun görüntüsünün fotoğrafta belli belirsiz çıkmasına sebep olacaktır. Aşağıdaki örnekleri inceleyiniz:
Enstantane değeri sabit kalmak şartıyla bir fotoğrafa diyaframın ışık açısından etkisi ise aşağıdaki gibidir:
Hangi durumda hangi diyafram ve örtücü değerlerini kullanacağınıza dair aşağıdaki tabloyu kullanabilirsiniz.